Resmi bir başlık oldu, hakkımda. Ama işi görecektir. Vizyon-misyon yazsam daha mı iyi olacaktı?
Blogun geri kalanında gördüğünüz gibi, ben Enes Karaboğa.
Meslek olarak ne yapıyorsun diye sorulduğunda ‘İnternet Girişimcisi’ diye cevaplıyorum fakat bu cevap yeterli olmuyor genellikle.
Ben de şu şekilde cevaplıyorum. Kara Akademi blogunu yazarak internette varolmak, ticaret yapmak, bilinirlik kazanmak isteyen girişimcilere yardımcı oluyorum.
Para kazanmak içinse daha büyük şirketlere web sitelerini daha doğru kullanarak nasıl daha çok para kazanacaklarını öğretiyorum. Güzel iş 😉
Bu işlere nasıl başladım?
Aslında girişimci olmak istediğime ne zaman karar verdim bilmiyorum.
Doğduğumdan beri içimde olan bir şeyler satmak isteğinden çıkageldi sanırım. O yüzden ne zaman başladın sorusuna 15 sene önce gibi cevaplar verebiliyorum.
Aslında yaşım nispeten genç, 1989 doğumluyum.
İlk ticari faaliyetimi yanlış hatırlamıyorsam 7 yaşında mahalledeki çocuklarla birlikte dükkan dükkan gezerek Selpak satarak yaptım. Tabi mahallenin daha büyük çocukları kazandığım parayı elimden alıp, yatırım yapacaklarını ve daha çok satacağımızı söylediklerinde inanmıştım.
Hala herkese inanmaya devam ediyorum.
Anneme anlattığımda babaannen duymasın fenalık geçirir demişti. Gerçekten de öyle. Biraz üstüme düşerlerdi ama ben o zaman bile bu işi küçük görmemiştim.
Sonrasında aynı mahallede tek ayağı olmayan eldiven yapan bir abi vardı.
Onun yanına gidiyordum. Benim işim tamir edilen eldivenleri ters çevirmekti. Günlük aldığım parayla bir bardak limonata alabiliyordum, büyük bir zevkti benim için.
Bir gün saatin ayarını kaçırmışım. Annem giyinmiş, kuşanmış beni aramaya çıkmış. Dükkanın kapısının önünde annemi gördüğüm anı unutmam.
Daha sonra Vekil Duman isimli, araba lastiği satan abinin yanında takıldım.
Yaşım 7-8’den büyük olamaz. Belki de okula bile gitmiyordum.
Hatırlamıyorum, tek bildiğim büyük bir zevk alıyor olmamdı orada olmaktan. Para bile vermiyorlardı halbuki 🙂
Gel zaman git zaman…
Büyüdüm tabi, okul vs derken küçükken izlediğim Örümcek Adam’dan dolayı genetikçi olayım diye tutturmuştum. Tıp okuyacaktım ve genetikçi olacaktım arkasından. Nasıl bir mantık bilmiyorum ama odaklanmıştım.
Lisede tam bir ergen olduğumdan dolayı ve bu lanet olası sınav sistemi değiştiğinden dolayı tıp falan kazanamadım. Kendimi Fatih Üniveritesi Biyoloji Bölümü’nde buldum. Tek avantajı İngilizce eğitim alıyor oluşumdu.
Tabi ki bu sürede boş durmadım.
Bir halı saha ligi organize ettim 17 yaşında, üniversite hazırlıktayken. Bu ligde ne zaman katılırsanız katılın şampiyonluk şansınız oluyordu. Maç kazandıkça puanınız artıyor, maç kaybettikçe puan kaybediyordunuz.
Güçlü takımları yenerseniz çok puan kazanıyorsunuz, zayıf takımlara yenilirseniz çok puan kaybediyordunuz. Bence dahiceydi. Ama 17 yaşında ve az parayla girince ve 70 takıma ulaşınca kontrolü kaybettim.
Maçlarda çıkan kavgalarda millet birbirinin kaburgasını kırıyordu ve yapacak bir şey kalmıyordu bana. Halbuki hakemimiz, disiplin kurulumuz, sağlıkçımız herşeyimiz vardı (sağlıkçı bendim).
Profesyonel Anlamda İnternet Marketer
Bir yandan iyi bir öğrenci bir yandan iyi bir tüccar olmaya çalışıyordum.
Erasmusa gittim, yazın Cambridge Üniversitesi’ne staja gittim. Ama bir yandan web siteleri yapıp, affiliate üzerinden para kazandım.
Hep git-gel yaşadım.
En sonunda üniversiteyi bitirince başlarım deyip, internetten Antakya Biberi satmaya başladım. İş Google Adwords hesabım kapatılınca sakata geldi. Ayrıca Mesut Yar beni ismini kullanıyorum diye mahkemeye verdi, orası ayrı.
Kendimi bir anda Şırnak’ta askerde buldum. Şaka değil, askere gidip geleyim derken başıma bu iş geldi.
Askerde bol bol düşündüm.
Dedim ki yapamadın Enes. Bu ticaret işi olmadı. Sen en iyisi akademi dünyasına dön, bildiğin işi yap.
Bakarsın mesleğinle ilgili bir şeyler başarırsın.
Askerdeyken Sabancı Üniversitesi’ne yüksek lisans programına başvurdum. Genetikçi olacaktım en azından.
Kabulumu aldım ve askerden döndükten üç gün sonra başladım.
Yine rahat durmadım
Askerden dönünce iPhone 4’ümün sim kilitini çözmek için araştırmaya başladım.
E-bay’den 5 dolara açılabildiğini öğrendim. Hemen açtırdım ve kullanmaya başladım. Aradan bir süre geçti telefonda bir arkadaşım aynı problemden muzdarip olduğunu ve yardım etmemi söyledi.
Gir yap kendin dedim, anlattım. Yok abi sen yap dedi. Yaptım, para da almadım. Sonra dedim ki, neden ben bunu satmıyorum ki?
Hemen GittiGidiyor’da bir hesap açtım. Adwords reklamlarını kurdum. 50 liraya bu hizmeti satmaya başladım. Yapması 1 dk sürüyordu bir işlemi.
İlk ay 2502 lira kar elde ettim. Sabancı’da 1500 lira burs alıyordum ve günde 12 saatten aşağı çalışmıyordum. Diğer türlü günde 5 dakika çalışarak 1000TL fazla kazanıyordum.
Beynimi yedi düşünceler.
O sıralar master bitiyor, doktora sınavlarına hazırlanıyordum. TOEFL’a falan girdim hatta.
Aynı zamanda da büyük bir şirketten arkadaşım benden satışlarını arttırmaları konusunda yardım isteyince hangisini yapacağımı şaşırdım ve ticaret yendi.
Master bitince tekrar geri döndüm. Bu blogu açtım ve işimi profesyonelleştirdim.
Hayatta en önemli şeyin devamlılık olduğunun farkına varıp bu işte devamlı olmaya karar verdim.
Yeteneklerim bu yöndeydi, az da olsa tecrübelerim de vardı. Zor bir karardı benim için 5 sene üniversite 2 sene de master eğitimi aldığım alanı bırakmak, ama mutlu olabilmek adına zor olanı başardım.
Şimdi tam anlamıyla internet girişimcisiyim…
Artık yıllar içerisinde tecrübe ettiğim, okuduğum bilgileri sunma zamanım geldi.
Eğer küçük bir işletmeniz varsa, yeni başlıyorsanız, bloguma gidip yazdığım yazıları kelime kelimesine okuyup faydalanın.
Yazdığım her şeyi kaynağıyla, araştırmasıyla yazıyorum ve sadece yazması 4-5 saat sürüyor. Öğrenebileceğiniz çok şey var.
Eğer İngilizce durumunuz iyi ise, İngilizce blogum olan Conversion Addict’i okuyabilirsiniz.
Eğer koskocaman bir şirketseniz, ama istediğiniz satışları sağlayamıyorsanız, sizin gibi bir çok şirkete büyümelerine yardım ettiğim gibi (bir tanesi yüzde 100’den fazla bir büyüme gerçekleştirdi benimle ve adını biliyorsunuz) size de yardım edebilirim.
Yapmanız gereken şirketinizle ilgili ayrıntıları bana enes at conversionaddict com adresine mail atmanız.
Şimdilik bu kadar…
Daha da ayrıntıya girmeden kim olduğumun özetini geçtim.
Buraya kadar okuduysanız, demek ki yazdıklarıma değer veriyorsunuz. Bu yüzden aşağıdaki formu doldurarak diğer yazacaklarımın email adresinize herkesten önce gelmesini sağlayabilirsiniz.
Özel email listem benim için en özel kişiler.
Bunun altına yorum yazarak kendinizi tanıtabilirsiniz!
Görüşmek üzere,
Enes
Buraya ilk defa geliyorsanız, ismim Enes, burası Kara Akademi. Dijital marketing ve büyüme konusunda tecrübelerimi burada yazıyorum. Tanışmak için enes at karakademi.com adresinden e-mail gönderebilirsiniz.
Seni tanımak güzel oldu :). Yazılarını zevkle takip ediyorum, özellikle Gibicibicis Marka Jilet harikaydı :). Umarım blog’un sürekli olur.
Teşekkürler Barış, siteni inceledim. Gerçekten harika bir iş çıkartıyorsun. Tebrik ederim.
Bir de küçük bir tavsiye. Neden yazıların sonuna email opt-in form koymuyorsun? Abonelik sayfasını aramak zorunda kaldım 🙂
Görüşmek üzere,
Enes
Daha iyi tanıdım. İşinde daha başarılı olacağına eminim. Benzer özelliklerimiz var ve seni ticaret konusunda destekliyorum. Şuan da herkes bir devlet kapısıdır tutturmuş durumda. Bırak verimliliği üretim adına bişey yok. Sanırım ülke olarak KPSS ye hazırlanıyoruz. Bende böyle bir hazırlık yok. Doğru yolda olduğumu düşünüyorum. Neyseki benim gibi düşünenlerin olduğunu görmek güzel 🙂
KPSS kelimesini duymak bile tüylerimi diken diken etmeye yetiyor 🙂 Hayatını o şekilde devam ettirmek isteyen insanlara saygım var tabi ki ama kendi adıma sakalımı kesmek zorunda olmam bile beni memurluktan koşarak kaçmaya itiyor 🙂
Bu yazınızı da büyük içtenlikle okudum. Sonunda kendimde de çok sık rastladığım bir aytıntıya takıldım. Hayatınızda belirli bir bölümü çok transit geçmişsiniz (bende yıllardır internet pazarlaması üzerine okuyarak kendimi geliştiren biriyim.). Benim çok ilgilimi çeken konulara dokunmuş olmanız sizin çok fazla değer vermediğiniz, fakat piyasada çok fazla değerli olan şeyleri gerçekleştirip (başarıp) bunları çok dillendirmemeniz. Bence bu yazıya yazmanız gereken çok şey var. Bu yazı çok hızlı yazılmış 🙂
Teşekkür ederim okuduğunuz için. Başardığım pek bir şey yok aslında ama iyi düşünceleriniz için teşekkürler 🙂 Bana her zaman maille ulaşabilirsiniz.
İlk yazıdan bu yana takip ediyorum neredeyse mail listenize de üyeyim. Sizi daha yakından, bu samimiyetle sizden dinlemek daha güzel oldu. Güzel yazılar paylaştığınız ve bana da fazlasıyla hitap ettiğiniz için mail düştüğü anda okuyup takip etmeye çalışıyorum. Umarım sürekli bir site olur çünkü gerçekten faydalı içerikler sunuyorsunuz, bu yüzden teşekkürler.
Merak ettiğim şey mail listesini nasıl böyle kullanıyorsunuz merak ediyorum. Aynı sistemi uygulayasım var açıkçası ve eğer mail listesi oluşturma&yönetimi hakkında da güzel bir yazı hazırlamalısınız! 🙂
O yazıyı hazırlayana kadar bana birkaç ipuçu verirseniz de güzel olur aslında. 😀
İyi bloglamalar! 🙂
Yorum için teşekkürler 🙂
Listeyi nasıl böyle kullanıyorum sorusunu pek anlayamasam da anladığım kadarıyla cevap vereyim. Mailchimp isimli servisi kullanıyorum. Mailchimp’in verdiği HTML kodunu kullanarak siteme formu yerleştiriyorum. Tabi biraz CSS koduyla güzel bir hale getiriyorum.
Mailchimp’ten her yazı yazdığımda email listeme bir mail atıyorum.
Aynı şekilde Mailchimp’ten listeme katılan herkese, katıldıktan 1 gün sonra hoşgeldin maili atılmasını ayarladım. Bunu Automation kısmından yapabiliyorsunuz. Aweber gibi servislerde de Autoresponder olarak geçiyor.
Biraz karıştırmayla kolayca anlaşılabilir. Oldukça basit bir sistem yani. Ayda 10 dolar gibi bir ücreti var, sanırım ücretsiz versiyonu da 500 kişiye kadar ücretsiz mail göndermeyi sağlıyor ama autoresponder yoktu yanlış hatırlamıyorsam, bakmakta fayda var.
Bununla ilgili bir yazı yazabilirim, notlarıma aldım, üzerine düşüneceğim.
Görüşmek üzere,
Enes
kardeşlik yazılarını her zaman takip ediyorum .seni tanımak çok güzeldi ne zaman geliyon urfaya ya ciğeride hiç özlemedinmi ::)
bu arada geçen yorumda soyadını paylaşınca seni facedede aradım buldum istek gönderdim sende kabul ettin
eyvallah iyi çalışmalar …
Teşekkürler Hasan 🙂 Merak ettiğin bir şey olursa her zaman mail atabilirsin
Samimi ve güzel bir yazı.
Yazım tarzın hem eğlenceli hem de öğretici. Bunu başarabilen ender kişilerden birisin. Hikayen ilginç. Zaten hayatta kaydadeğer birşey üreten ”rahatsız” olan birçok kişinin genelde böyle ilginç hikayeleri oluyor. Vakti geldiğinde ben de benim hikayelerimden derlediğim bir kesit sunar seninle paylaşırım 😉
Farkındayım ve yazılarını keyifle takip ediyorum.
Başarılar.
Teşekkürler Fatih!
Normalde sokakta nasıl konuşuyorsam o şekilde yazmaya gayret ediyorum.
Bilgiler konusunda da özen gösteriyorum, yanlış veya desteksiz fikirler yerine işe yarayacak bilgileri toparlamaya gayret ediyorum.
Senin de yazacaklarını dinlemekten memnuniyet duyarım. Her zaman email atabilirsin.
Görüşmek üzere,
Enes
Merhaba Enes,
Yazılarını elimden geldikçe hepsini okuyorum. Ve beğeniyorum da. Hakkında kısmında da kendini samimi bir şekilde anlatmışsın. Güzel bir yoldasın. Devamında çok daha güzel haberlerin gelmesi dileğiyle..
Sağlıcakla kal,
Teşekkürler Musa,
Pazartesi günleri yeni yazı yayınlıyorum, takipte kal 🙂
Enes, cansın 🙂 Her daim anlaşılır bir dille ve yormadan yazıyorsun. Eminim sen yazarken yoruluyorsun ama o da inşallah güzel dönüşler olarak karşına çıkar.
Merhaba Enes!
Marketing ile en ufak bir alakam yok. Ne şirketim ne marketim ne de olması ihtimali var 🙂 Sadece kendi halinde bir kişisel blog oluşturmaya çalışıyorum ve önerilerini bu içeriğe göre uygulamaya karar verdim. İlk günden beri yazılarını takip ediyorum ve e-postama düşen her yeni yazı tanesinde daha bi mutlu oluyorum. Hakkımda sayfan da tahmin ettiğim gibi oldukça ilgi çekici olmuş tabii ki sonuna kadar okuduk!! ^^ Umarım hep yazmaya devam edersin, mutlu günler 🙂
Merhaba Enes,
15 yıldır internetin dehlizlerinde gezer ve Türk insanının web ile imtihanına şahitlik ederim. Bu gözler neler görmedi ki. Ama Batı standartlarında temiz içerik ve doğru yöntemle okuyucuyu kendine bağlama konusunda eşsiz bir örnek olduğunu belirtmek isterim. Çok memnun oldum.
Ne yazık ki, şu an için bir ürün satmıyorum. Yalnızca içerik sağlayıcısıyım. Ama sürekliliği sağlayamadığım için, beklenen geri dönüşleri alabilmiş değilim. Umarım ilerleyen zamanda başarabileceğim.
İyi çalışmalar diliyorum.
Teşekkürler Can! Siteni de inceledim, harika içerikler sunuyorsun. Neden e-mail marketing yapmıyorsun? Eminim ki yeni yazılarını takip etmek isteyen ve senden sürekli haberdar olmak isteyen insanlar olacaktır. Şu yazıma bir göz at! : https://karakademi.com/1-lira-verip-44-lira-kazanmak-isteyen/
Not: Feedburner sayılmaz 🙂
Merhaba Enes,
Blogunu biraz geç keşfetmiş olsam da geriye dönük bütün yazılarını okudum hatta bağzı yazılarını çıktısını alıp arşivime ekledim gün gün dönüp tekrar okuduğum yazıların bile oldu umarım bir gün bi seminer,etkinlik de karşılaşıp birebir tanışma fırsatımız olur sohbet ederiz. Başarılarının devamını dilerim arkadaşlarımı da blogunu tavsiye ediyorum 🙂
Yeni yazılarını bekliyoruz 🙂
Başarılarını devamını dilerin Enes
kazanchocasi.com vardı bir ara orada da müşhiş yazıların vardı. Bu yaşına rağmen allah bol kazanç versin.
Hoş bir hakkımda yazısı olmuş 🙂 aslına bakarsan internet girişimcisi olduğunu düşünmüyorum bence internet danışmanı demek daha iyi olur senin için her neyse yazılarını merakla bekliyorum zevk alarak okudum.
enes abi merhaba,
maltepe üniverstesinde yaptığın konusma ,okulda 4 sene boyunca girdiğim en verimli dersti 🙂
başarılarının devamını dilerim.
Etkileyici yazmışsınız
Yazınızı gerçekten başarılı ve samimi buldum.Bende bu anlattığınız hataya düştüm sanırım yeni bir c2c kurduk ve sürekli bir yerlerde tıkanıyoruz ve söylediğin gibi destek alamıyoruz. matbaamarket.net Bir bakıp iyi kötü yorumlarsan sevinirim ve sence ne yapmam gerekli ?
Şimdiden teşekkür ederim umarım okur ve dönersin malum konu birkaç senelik 🙂