Herkes Yapıyorsa Ben de Yapmalıyım Mantığı

HepsiBurada sitesine slider eklemiş, demek ki ben de eklemeliyim. Google mavi renkli buton kullanıyor, demek ki ben de kullanmalıyım. Amazon ürün sayfalarını upuzun yapıyor, demek ki biz de öyle yapmalıyız.

Bu ve benzeri lafları öyle çok duyuyorum ki, bir yazı yazma ihtiyacı hissettim. Büyük ve başarılı sitelerin her yaptığını yapmak sizi başarıya götürmeyecektir. Fakat bu sitelerin yaptıklarını da göz ardı etmeliyiz anlamı da çıkmamalı.

Soru şu: Neyi örnek alıp, sitemizde uygulayacağımızı ya da neyin bizim için doğru olduğunu anlamanın yolu nedir? Aşağıdaki koyunlara benzememek için ne yapmalıyız?

Ekran Resmi 2014-09-07 01.57.09

Amazon, Hepsi Burada, Markafoni gibi şirketlerin dev reklam ve optimizasyon bütçeleri var. Çoğumuzun ise yok. Dolayısıyla varsayımımız şu ki bu tip siteler yeni bir özellik eklediğine göre demek ki bu özelliklik denenmiş, test edilmiş ve onaylanmış. Bizim de kullanmamızda bir sakınca yok.

Bu konuda haklı veya haksız olabilirsiniz. Tamamen kumar yani… Neden kumar olduğu konusuna gelirsek önümüzde iki seçenek var:

1) Bu siteler gerçekten test ettiler ve fikirlerini hayata geçirdiler. Örneğin slider (değişen resimler veya bannerlar) eklemek satışlarını arttırdı, müşterilerine daha iyi bir alışveriş tecrübesi sağladı. Harika!

2) Bu siteler de rakiplerinden veya kendilerinden daha büyük bir sitede gördüler, bir hikmeti olduğunu düşündüler ve sorgusuz sualsiz sitelerine eklediler. Bu pek harika değil.

Şunu duyar gibiyim: Koskoca şirketler kafalarından değişiklikler mi yaparlar?

Emin olun yaparlar. Yurtiçi, yurtdışı farketmez. Şu değişikliği neden yaptınız diye sorduğum 10 defanın 9’unda ünlü bir web sitesinin aynı şeyi yaptığına dair cevap alırım.

Eğer şanslıysanız, birinci seçenek rastgelir ve başarılı bir siteyi taklit etmek sizin online işinizi uçurur!

Eğer gerçekten şanslıysanız tabi ki…

Kumar burada derinleşiyor. Örnek aldığınız site taklit ettiğiniz değişiklikleri yaptıktan sonra başarısını arttırdı, fakat bunun sizin işletmenize faydalı olacağı fikrine nereden kapıldınız?

Maalesef internet dünyasında herkes için çalışan bir model yok. Ben interneti bildiğim için söylüyorum tabi, gerçek dünyada yaşamadığım için emin olmasam da gerçek dünyada da olduğunu düşünmüyorum 🙂

Asıl konu şu…

İnternette başkalarının yaptığı üzerinden gitmek yapabileceğiniz en büyük yanlışlardandır. Doğru olansa kendi ihtiyaçlarınıza göre gerekli araştırmayı yapmak, müşterilerinizi tanımak, ürünlerinizi tanımak, ziyaretçilerinizin ihtiyaçlarını öğrenmek ve bunu bilgi ile birleştirip kullanıcınıza sunmak.

Bu bilgi ise biraz önce yapmamanızı söylediğim başkalarını izleyerek olacak. Bu noktada başkalarını nasıl izlediğiniz en önemli nokta. Gözü kapalı şekilde taklitten öte, bu konudaki araştırmalara göz atmak ve diğer insanların bu konudaki görüşlerini, deneyimlerii dinlemek ve en önemlisi bilime başvurmak en ideali.

Nasıl yapılacağını göstermeme izin verin

Bu konuda en sevdiğim örnek slider. Hepimiz biliriz, 100 alışveriş sitesinin 99’unda kampanyaları gösteren slider veya carousel diye adlandırılan bannerlar vardır. Ortalama 7-8 adet kampanya anasayfada döner ve birini seçmemiz beklenir.

Ünlü diye tabi ettiğimiz sitelerin hemen hepsinde bu vardır.

Hepsiburada.com

Ebebek.com

Cimri.com

HizliAl.comZizigo.com

 

Grupanya.com

Ekran Resmi 2014-09-07 03.00.35

Oh ne güzel. Herkes maşallah sitesini fıstık gibi sliderlar ile donatmış. Bu liste daha da uzundu. Hatta danışmanlık hizmeti verdiğim yerler de bu sliderları kullanmaktaydılar. Aynı sebeple, sliderlar popüler ve herkes kullanıyor.

Gerçek şu: Sliderlar web sitelerine zarar veriyor!

Evet, ne kadar popüler olsalar da, ne kadar güzel gözüktüklerini düşünseniz de sliderlar satışları düşürüyor, ziyaretçilerle etkileşimi azaltıyor ve işletmenize zarar veriyor.

Bunu ise bilim bize söylüyor.

Peep Laja, dönüşüm optimizasyonu uzmanı, ConversionXL isimli blogunda bu konuyla ilgili harika bir makale yazdı. Makalede popüler algı olan otomatik sliderların kullanımının ne kadar zararlı olduğunu uzunca anlattı.

Ben ayrıntıya girmeden bilimin bize bu konuda söylediklerini özetlemek istiyorum.

1) Hareketli resimler reklam körlüğüne sebep oluyor. Nasıl ki otobüste seyahat ederken çevredeki reklam panolarındaki reklamları görmeyiz, web sitelerinde de durum aynıdır. Reklama benzeyen İNDİRİM!!! diye bağıran yazıları beynimiz sevmez ve okumaz.

2) İnsan gözü harekete karşı hassastır. Bu güzel bir şey gibi duruyor. Yani madem ziyaretçilerimizin gözleri hareketi algılıyor, o zaman hareketli slider kullanırsak dikkat çekeriz. Dikkat çekme kısmı doğru fakat dikkati yanlış yere çekiyorsunuz. Hareketli sliderlar maalesef insanın dikkatini dağıtarak asıl içeriğe odaklanmasını engelliyor.

3) Bir sürü mesaj, hiç mesaj demektir. Bir müşterinin 10 adet kampanyayla aynı anda ilgilenmesi mümkün değil. Fakat hızlı bir şekilde bu resimleri gösterdiğinizde, ziyaretçiniz hiçbirini seçemeyecektir.

Bu konsept pek çok deneyle ispatlanmıştır. Bu popüler deneyin adı ‘Reçel Deneyi’dir’

Ekran Resmi 2014-09-07 03.10.34

Deney şu şekilde gerçekleştirilir. Bir süpermarket reçel reyonunda 80 adet farklı reçel sergiler ve müşterilerinin satın alma oranlarını kontrol eder. İkinci deneyde ise reçel çeşiti 6’ya indirilir.

Hiç de süpriz olmayacak şekilde 6 çeşit reçel sunulan reyonda satışlar büyük bir ivmeyle yükselir. Seçenek arttıkça müşteri adaylarının kafa karışıklığı artar ve şu durum ortaya çıkar:

Çok seçenek hiç seçenektir.

Dipnot: Amazon.com’da ürün tavsiyelerine dikkat ederseniz, 6 adet benzer ürün tavsiyesi görürsünüz. Bu 6 sayısı sihirli sayıdır.  Aşağıdaki resimle sizi Amazon’a gidip kontrol etme zahmetinden kurtarıyorum 🙂

Ekran Resmi 2014-09-07 03.14.55

Doğru olan nedir?

Slider örneğinde gördüğümüz gibi, illa ki büyük sitelerin yapması bu uygulamanın doğru olduğunu göstermiyor.

Kendimin yaptığı bir testte de Türkiye’nin en büyük elektronik eşya satıcılarından birinin sitesinde slider resimlerinin tıklanma oranlarını %0.06 olduğunu tespit ettim. Yani ziyaretçilerin %99.94’ü bu resimleri görmezden geldi/görmedi. Korkunç bir durum değil mi?

Soruya dönecek olursak, yapılması gereken gerekli araştırmayı yaptıktan sonra bu işi doğru yapanları tespit etmek.

Bu işi doğru yapanlara örnek vermek gerekirse, Amazon ile başlayabiliriz.

Ekran Resmi 2014-09-07 03.20.16

Amazon test yapmayı seven ve benim hayran olduğum bir site. Anasayfasında hareketli hiçbir şey görmüyoruz. Ürün çeşitliliği bol olduğundan 7 seçenekli bir menü bulunuyor fakat bu menü sabit. Yani otomatik bir şekilde resimler değişmiyor. Aynı şekilde yandaki bannerlar da sabit resimler.

Anasayfa’da hareketli bir öğre yok. Diğer seçekleri görmek için ok tuşlarını kullanabiliyorsunuz. Kontrol ziyaretçide olduğu için etkileşimin de yüksek olması beklenir. Demek ki çok sergileyecek ürünümüz varsa, bu model bizim için çalışabilir.

Türkiye’den de bir örnek vermesek olmaz…

Markafoni…

Ekran Resmi 2014-09-07 03.23.05

Türk e-ticaretinin yıldızı Markafoni de sabit bir dizayn seçmiş. Yukarıdan aşağı scroll yaparak bize sunduğu kampanyaları inceleyebiliriz. Yine kontrol bizde olduğu için dikkat dağınıklığı veya reklam körlüğü durumu yaşamayız.

Yanlış hatırlamıyorsam, 2010’da E-tohum‘un toplantılarından birinde Markafoni’nin web dizaynıyla ilgilenen kişiler bir konuşma yapmışlardı. Bu konuşmada maksimum dönüşüm almak için testler yaptıklarından bahsetmişlerdi. O zaman ne olduğunu çok anlayamasam da bugün düşündüğümde yaklaşımın ne kadar doğru olduğunu görebiliyorum.

Markafoni’ye başarıyı getiren sebeplerin başında da bilimsel yaklaşım, yani fikirlere değil, testlere dayalı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.

Sonuç

Başkalarını taklit etmek yerine bu konudaki araştırmalara kulak vermek, sırf başkaları yapıyor diye işletmemizde değişikliklere gitmemek gerekiyor.

Ünlü sitelerin yaptıkları bizim için referans olmamalı. Her yapmayı düşündüğümüz çalışma ile ilgili internette bolca kaynak mevcut. Araştırma yapıldıktan sonra başarılı olarak bunu uygulayan girişimler incelenip, sitemizin ihtiyaçları doğrultusunda değişiklikler yapılabilir.

Bu sitede de benzer konular üzerinde duracağım. Aynı ziyaretçilerle, aynı reklam bütçeleriyle nasıl şirketimizi iki, üç hatta dört kat büyütebiliriz üzerinde duracağım. İlk çalışmasını yaptığım sitenin %364 gelirinin arttığını düşündüğümüzde, aşağıdaki formu kullanarak email listeme kayıt olmanız için bir sebep vermiş oluyorum 🙂

Bir dahaki yazıda görüşmek üzere,

Yorum yazarak, soru sorabilirsiniz

Not: Email listeme katılmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.



Buraya ilk defa geliyorsanız, ismim Enes, burası Kara Akademi. Dijital marketing ve büyüme konusunda tecrübelerimi burada yazıyorum. Tanışmak için enes at karakademi.com adresinden e-mail gönderebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir