Eğer sitenizin toplam dönüşüm oranı %1 ise, her 100 ziyaretçinizden 99’u sitenizi alışveriş yapmadan terkediyor demektir.

Bu 99 kişinin aynı alışveriş yapan kişide olduğu gibi sitenize ziyaret için gelmesinin bir sebebi vardı: bir alışveriş yapmak. Fakat herhangi bir sebeple bu kişiler alışverişlerini tamamlamadılar ve sitenizi terkettiler.

Yani bu kişilere ayırdığınız Adwords, SEO veya diğer bütçeler boşa gitti demek. Peki bu kişilerin de alışverişlerini tamamlamaları konusunda bir şey yapıyor musunuz? Yapmıyorsanız paranızı çöpe atıyorsunuz.

Bu kişilere bir şans daha vermelisiniz ki ex ziyaretçileriniz next ziyaretçileriniz ve müşterileriniz olsun. Bu şansı vermek için dijital dünyada yapacağınız şey ise basit: Retargeting!

Bu yazıda size retargetingin ne olduğunu, müşterilerimde nasıl sonuçlar aldığımızı ve sizin sonuç almak için ne yapmanız gerektiğini anlatacağım.

Dikkatlice sonuna kadar okuyun ve en önemlisi aksiyona geçin ve daha çok satın! 🙂

Başlayalım

Retargeting sitenizi ziyaret etmiş kullanıcıların karşısına çıkmanız anlamına gelir.

Böylelikle müşteri adayınıza sizden alması için tekrar bir sebep verirsiniz çünkü bir eylemde bulunmazsanız ziyaretçilerinizin büyük ekseriyeti sitenize hiçbir zaman dönmeyecek.

Bu eylem de kullanıcılarınıza göstereceğiniz basit reklamlar. Bu reklamları ise göstereceğiniz yerler bolca mevcut. Başta Facebook ve Google Adwords olmak üzere, Criteo gibi çözümlerle de retargeting yapabilirsiniz.

Konuyu teknik boyuta çekmeden öncelikle retargeting ile ilgili bir kaç istatistik sunmak istiyorum:

• Retargeting ile ulaşılan ziyaretçilerin alışveriş olasılığı %70 daha fazla
• Görüntülü reklamlar ortalama %0.07 tıklama oranı alırken, retargeting reklamları ortalama %0.7 tıklama oranı görüyor.
• Retargeting reklamları marka bilinirliğini %1,000 arttırıyor (kaynak)

Özetle retargeting reklamları kişilerin alışveriş kararı vermelerinde etkili, çünkü halihazırda bir ürün veya hizmetle ilgili sitenize gelip bilgi almış kişilerin alışverişlerini tamamlama olasılıkları daha fazla.

Bir diğer bakış açısıyla da alışverişini tamamlamayan insanların çeşitli sebepleri olabilir. Kişinin dikkati dağılmış ve alışverişini unutmuş olması, o anda ödeme yapacak durumda olmaması, araştırma yaparken çeşitli seçeneklerden kafası karışmış olması gibi sebepler bu durumu ortaya çıkarabilir.

Sebebi ne olursa olsun, belli bir süre sonra bu kişinin karşısına çıkmak fark yaratıyor.

Retargeting Mantığı Nasıl Olmalı?

Retargeting yaparken bütçeyi dikkatli kullanmalısınız.

Nihayetinde yatırdığınız her TL karşılığında yatırdığınızdan fazlasını kazanmalısınız ki işletmeniz devam etsin. Google Adwords veya Facebook reklamlarında olduğu gibi retargeting bütçelerinizi de doğru oluşturmanız ve planlamanız gerekiyor. Çünkü aynı PPC reklamlarında olduğu gibi, retargetingte de bütçenizi çok kısa sürede kurutabilirsiniz 🙂

Bütçenizi en akıllıca kullanıp en iyi sonucu almanın en doğru yolu strateji.

Reklamlarınızdaki mesaj, bu mesajın kime olduğu ve nasıl verildiği en önemlisi.

Kendi müşterilerimden olan Konuşarak Öğren ile başlayalım. Konuşarak Öğren’in dönüşüm oranını nasıl iki katına çıkardığımızı şu yazıda anlatmıştım.

Bilmeyenler için Konuşarak Öğren, sizi Amerikalı eğitmenleriyle Skype veya telefon üzerinden İngilizce konuşturan bir sistem.

Çalışma şekli ise sitelerinin anasayfasından form toplamak ve o formlara telefon üzerinden satış yapmaya çalışmak. Dolayısıyla elinde iki tip büyük bilgi var:

1. Siteyi ziyaret edip, form doldurmayanlar
2. Form doldurdukları halde satın alma yapmayanlar

İkisi için de kişilerin çeşitli sebepleri olacaktır. Form doldurmayanlar o anda müsait olmayabilirler, bölünmüş olabilirler veya sonra yaparım diye unutmuş olabilirler.

Satın almayanların sebebi ise o anda bütçelerinin olmaması, sisteme güvenmemeleri veya satın almaya hazır olmamaları olabilir.

Sebep ne olursa olsun, bu kişiler alışverişlerini tamamlamadıkları için biz onların karşısına tekrar çıkıyoruz.

Peki bunu nasıl yapıyoruz?

Bu blogda çok kez bahsettiğim güven sinyalleri var. Güven sinyalleri kişilerin size güvenmesi için sunduklarınız olarak açıklanabilir.

Konuşarak Öğren durumunda ise güven sinyallerinden bazıları:

• 17000 üzerinde öğrenci olması
• Gani Müjde gibi ünlü kişilerin bu hizmeti alması
• İTÜ bünyesinde kurulmuş olması

Bu güven sinyallerini kullanarak kişilerin dikkatini çekerken, güven sorunlarını da ortadan kaldırabiliyoruz.

Bunun için Facebook’ta şu tip bir retargeting reklamı başlattık

Gördüğünüz üzere Gani Müjde’nin Konuşarak Öğren öğrencisi olduğuna dair bir reklam. Öğrenci sayısı da güveni arttırmak için belirtilmiş.

Bu reklam yukarıda bahsettiğim iki kitleye gösterildi (önceden form doldurmuş fakat satın almamış ve siteyi ziyaret etmiş form doldurmamış kişilere).

Bu Konuşarak Öğren’e ne sağladı?

Şöyle düşünün; Konuşarak Öğren 2009’dan bu yana form bırakan kişileri arıyor ve işin doğası gereği aranılan kişilerden sadece küçük bir kısmı satın alıyor. Satın almayan kişilerin emailleri ise saklanıyor.

Bu emailler 2009 yılından bu yana biriktiği için yüzbinlerce kişilik bir database oluşuyor.

Bizim yaptığımız ise bu emailleri Facebook’a vermek ve ilgili reklamı kurmak oldu.

Sonuç mu? Reklamı gören yüzlerce kişi geri dönüp müşterimiz oldular. Açık ve net. Eskiden hazır olmayan kişiler bugün hazırdı ve sadece karşılarına çıkmamızı bekliyorlardı.

Bugün Konuşarak Öğren en büyük ikinci reklam bütçesini buna ayırıyor. Sebebi basit: Retargeting çalışıyor!

Retargetingle Siz Neler Yapabilirsiniz?

Öncelikle kimi hedefleyebileceğinizi konuşalım:

• Eski müşterilerinizi
• Sitenizde belli bir ürünü veya kategoriyi ziyaret etmiş kişileri
• Alışveriş yapmayan ziyaretçilerinizi
• Belli kategoriyi veya ürünü ziyaret etmiş alışverişi yapmamış kişileri
• Sepetine ürün ekleyen fakat satın alma gerçekleştirmeyen kişileri

Bunlar yapabileceklerinizden sadece bazıları. Bu grupları düşündüğünüzde bile heyecanlanmıyor musunuz? Ben heyecanlanıyorum.

Çünkü sepetine ürün eklemiş bir kişinin Facebook’ta karşısına çıkıp ‘Hey dostum, şu sepetteki ürünü satın alman için sana 20TL indirim kuponu versem ne dersin?’ dediğinizde ve o kişiler bunu yaptığında, büyük bir başarı hissiyle doluyor içiniz 🙂

Veya yüzbinlerce kişilik email listenizi Facebook’a aktarıp, bu kişilere sizden yeniden alışveriş yapmaları durumunda ücretsiz kargodan faydalanabileceğinizi söylediğinizde ve bu kişiler de gelip alışverişlerini tamamladıklarında oldukça mutlu hissediyorsunuz 🙂

Seçenekleriniz Neler?

Retargeting için pek çok seçeneğiniz var. Facebook ve Google en büyük retargeting ağları. Bunun dışında Criteo gibi şirketler de anlaşmaları oldukları sitelerde reklamlarınızı gösteriyor.

Fakat retargetinge ilk kez başlıyorsanız size Facebook’u öneririm. Çünkü Facebook ile 5 dakikada bir retargeting kampanyası kurup başlayabilirsiniz.

Facebook üzerinden retargeting kampanyası kurmak için basitçe Hedef Kitleler (Audiences) sekmesinden yeni hedef kitle diyerek hedef kitlenizi belirtebilirsiniz.

Eski bir email listenizi yükleyebilir veya sitenizin belli sayfalarını ziyaret etmiş kişileri hedefleyebilirsiniz. Eklediğiniz emailleri Facebook kendi içinde eşleyerek reklamınızı bu kişilere gösterecektir.

Yukarıda saydığım her şeyi Facebook üzerinden yapabilirsiniz. Daha çok teknik altyapısına girmeyeceğim çünkü yerimiz kısıtlı 🙂

Özetle…

• Retargeting ile sizden satın almayan kişilere bir fırsat daha verebilirsiniz.
• Retargetingin oldukça etkili olduğunu kendi testlerimle gördüm, araştırmalar da bunu söylüyor.
• Retargeting yaparken ne mesaj verdiğinizi iyi düşünün ve planlayın.
• Retargeting için Facebook doğru bir başlangıç noktası.
• Retargeting yapın 🙂

Bugünlük bu kadar.

Yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Enes

Not: Bana ulaşmak için enes at conversionaddict.com adresine mail atabilirsiniz.

Not2: Email listeme kayıtlı değilseniz acilen katılmanızı tavsiye ediyorum böylelikle bu tip yazılardan ilk siz haberdar olacaksınız.