Türkiye’de internet neden gelişmiyor sorusnu zaman zaman sorarız.

Bunun cevabını yüz farklı şekilde verebilirsiniz ve tamamında haklı olabilirsiniz. Fakat ben farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum.

Ben bu sorunun sebebinin insanların internetin ne olduğunu bilmemesine bağlıyorum.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2014 yılının verilerine göre nüfusumuzun %53’ü internet kullanıcısı. İnternete bağlı hane oranı %60 civarında. Fakat internetin ne olduğu konusunda hala yanlış bir algı var.

Dolayısıyla, internetten nasıl para kazanabiliriz diye soran kişilerin sorusunu tersten sorup, cevaplıyorum:

İnternetten Neden Para Kazanamıyoruz?

İnternetten para kazanmak diye aratınca ilk bulduğum resimlerden birisi bu. Algının korkunçluğunu görebiliyorsunuz değil mi?

İnternet Wikipedia’da açıklandığına göre bilgisayarları birbirine bağlayan bir ağ.

Bu ağda internet siteleri dediğimiz sayfalar bulunuyor.

Bu sayfaların bazıları interneti taramamızı (Google), bazıları ansiklopedik bilgilere ulaşmamızı (Wikipedia), kimileri eğlenmemizi (9gag) kimisi de haberleşmemizi sağlıyor (Hotmail).

Yani web siteleri hem internette hem de gerçek hayatta işlerimizi kolaylaştıran, bizleri eğlendiren, bilgilendiren, insanlık ihtiyaçlarımızı karşılayan hizmetler.

Hizmet kelimesine dikkat çekmek isterim.

Nasıl offline dünyada restoranlar karnımızı doyuruyor, giyim mağazaları giyim ihtiyacımızı karşılıyor ve taksiler ulaşım hizmetlerimizi sağlıyor, online dünyada da web siteleri aynı görevi görüyor.

Dolayısıyla, internetten para kazanmak ile gerçek hayatta para kazanmak aynı kavramlar. Kapiş? 😉

İnternetten Neden Para Kazanamıyoruz?

Ben kazanıyorum 🙂

Benim nasıl yaptığımı öğrenmek sana para kazandıracak mı? Hayır.

Hemen gerçek hayattan bir örnek daha vereyim.

Berberin nasıl para kazandığını biliyorsunuz. Bunu bilmek size berber dükkanı açmak ve bu işten para kazanmakla ilgili yardımcı olur mu?

Olmaz. Berber olmak için bu konuda eğitimli olmanız gerekir. Amiyane tabirle, ipini koparan berber olamaz.

Biraz daha derinleştireyim.

Diyelim ki saç kesmeyi öyle veya böyle öğrendiniz. Berber dükkanını açmak için yatırım yapmalısınız.

En basitinden bir şirket kurmalı, dükkan kiralamalı, malzemeler almalı ve dükkanınıza her gün sabah erkenden gidip çalışmaya başlamanız gerekir.

Berber dükkanınızdan ne kadar para kazanacağınıza gelince de bunun cevabını kim verebilir?

Dükkanınızın yeri, işinizi ne kadar iyi bildiğiniz, ne kadar kişi çalıştırdığınız, kaç şubeniz olduğu gibi sonsuz adet faktöre bağlıdır.

İşte İnternet de Böyledir…

İnternetten para kazanmak istiyorsanız internette bir hizmet sunmanız gerekiyor.

Bu sunacağınız hizmet karşılığında insanlar veya şirketler size ödeme yapacaklar.

Kuracağınız şirket sizin sahip olduğunuz kabiliyetlerle kurulacak, hizmet edebilecek bir alanda boy gösterecektir.

Daha sonra berber dükkanınıza müşteri çekmek için çalıştığınız gibi internetteki çeşitli yolları kullanarak (Google reklamları, Facebook reklamları, sosyal trafik, arama motoru trafiği gibi) daha fazla insanı dükkanınıza çekmek isteyeceksiniz.

Dükkanınıza gelen müşterilerden en verimli şekilde faydalanacaksınız.

Nasıl ki pis bir dükkan iş yapamaz, siz de internet dükkanınızı kaliteli bir hale getireceksiniz.

Müşterilerinizi edindikten sonra tekrar gelmelerini sağlamak için iyi davranıyorsunuz. İnternette de durum aynı.

Sosyal medyayı, email marketingi ve diğer yolları kullanarak mutlu ve sürekli müşteriler edinmeye çalışırsınız.

Bu Kıyası Neden Yapıyorum?

Maalesef mevcut algıda, elinde internet bağlantısı olan herkesin internet yoluyla zengin olabileceği söyleniyor.

Bunu söyleyen insanların da kendilerine faydası olmadığı konusuna girmiyorum bile.

Kıyası yapmamın sebebi ise internet ve gerçek dünya arasında fark olmadığını göstermek.

İnternetten para kazanmak için, gerçek hayatta ihtiyacınız olan eğitim, sermaye, şans, piyasa durum, rekabet gibi faktörlerin internette aynı şekilde bulunduğudur.

İnternette Rekabet Çok Fazlacılar

İnternet gerçek hayata benzer dedik ve bu benzerlikten rekabet konusu da nasibini alıyor.

Evet internette rekabet had safhada. Örneğin cep telefonu almak için Hepsiburada, Gittigidiyor, n11, İstanbul Bilişim ve dünya kadar site var.

Saat almak için Konyalı Saat, Moda Saat, Saat ve Saat gibi dünya kadar site sayabilirsiniz.

Buradan da internette artık her şeyin yapıldığının ve yeni insanlara yer olmadığı sonucu çıkabilir.

Fakat böyle düşünenler de yanılıyor.

Gerçek hayatta hangi dev bir alanı domine edebilmiş? Örneğin kazak almaya karar verdiğinizde Lacoste, Gap, US Polo ilk aklıma gelenler.

Bugün Türkiye’de yüzbinlerce insan adını bile duymadığımız tekstil şirketleri sayesinde kendilerinin ve ailelerin geçimini sağlıyorlar. Bu devler sektörün tamamını domine etmekten çok uzaklar.

İnternette de durum çok farklı değil.

Dev oyuncular da var, küçük oyuncular da. Sıfırdan başlayıp da kısa sürede başarıya ulaşanlar da var, çok dev olup batanlar da.

Küçük olsanız da, yeni olsanız da internette her zaman ürün ve hizmete ihtiyaç var.

Hatta geçen hafta yazdığım büyük şirketlerle rekabet rehberinde bu konuya değinmiştim.

Yeni Başlayanlar Neler Yapabilirler?

Sıkça mail aldığım bir konuya açıklık getirmek istiyorum.

Yeni başlayan kişiler bana affiliate marketing, e-ticaret, Adsense gibi konularda sorular soruyorlar.

Sorulduğu üzere internetten kazanç için oldukça çok sayıda yol var.

Siteniz ve bu sitenize ait trafiğiniz olduktan sonra bunu para çevirmenin yolları olan Adsense, affiliate marketing, ajans reklamları ve diğerleri bunun cevabı değil.

Öncelikle yazının tamamında bahsettiğim gibi ne hizmet verdiğinizi bulmanız gerekiyor.

Örneğin, iş modeliniz sitenize günde yüz binleri getiren bir modelse o zaman Adsense düşünebilirsiniz, çünkü Adsense reklamları büyük trafikli siteler tarafından tercih edilen bir yöntemdir.

Örneğin 9gag gibi siteler, günde on milyonlarca trafik alırlar ve bu trafik 9gag’e eğlenmek için gelir.

Bu yüzden onlar da bu trafiği en etkili Adsense reklamları ile paraya çevirirler, sundukları hizmetin maddi karşılığı budur.

Eğer uçak biletleri veya seyahat ile ilgili bir siteniz varsa bu sefer satış ortaklıklarına bakabilirsiniz. Burada Adsense reklamı koymak doğru olmayacaktır.

Bu örnekleri vermemin sebebi, karar vermeniz gerekenin hangi yöntemle para kazanıyor olacağınız değil, insanlara fayda sağlayacak ne yapacağınızdır.

Bu noktada yeni başlayanlar için tavsiyem bir konu seçmeleri ve bu konuda insanları bilgilendirecek, eğlendirecek veya eğitecek bir online yapı oluşturmalarıdır.

Aynı benim gibi.

Kara Akademi Ne Yapıyor?

Öğrenciliğim boyunca internetten kazanç sağlama konularında debelendim, durdum.

Dolayısıyla çok araştırdım ve çok okudum.

Kara Akademi de bu tecrübelerimi ve bilgilerimi sistematik olarak paylaştığım yer.

Burada yazılı içerikler zaten internette çeşitli yerlerde mevcut fakat benim yaptığım bu bilgileri daha kolay öğrenilebilir hale sokmak. Dolayısıyla bu konuda bilgi arayışı içinde olan insanlara bir hizmet sağlıyorum.

Bu siteyi nasıl paraya çeviriyorum?

Burada yazılanları kendi işletmesine uygulamak, işletmesini daha karlı hale getirmek için arayış içinde olan insanlara yardım ediyorum.

Bu sitede reklam görmüyorsunuz, satış ortaklığı linkleri görmüyorsunuz.

Çünkü ben bilgimi kazanca dönüştürme stratejimi böyle geliştirdim. İlk günden itibaren de bunu uyguluyorum.

Eğer bu tip bir trafiği reklam ile kazanca dönüştürmeye çalışsaydım, zannediyorum şuan günde 1 TL kazanıyor olurdum.

Beni öne geçiren, bir stratejimin olması ve bu stratejiyi çok çalışarak uygulamam.

Özet ve Sonuç

Kara Akademi ben bu yazıyı yazarken üçüncü ayında.

Türkiye’nin ne ilk marketing blogu, ne de son. Fakat üç ay içerisinde bu blogu binlerce insan okudu, yüzlercesi benden daha fazla haberdar olmak için email listeme kayıt oldu.

Üç ay öncesine kadar haberdar olmadığım insanlarla bu blog sayesinde tanışıp, hatrı sayılır bir gelir elde ettim.

Bildiğimi sattım, planlı gittim ve en önemlisi faydalı oldum.

İnternet ve reel hayat farklı değil.

Eğer internette veya gerçek hayatta para kazanmak istiyorsanız, aynı kuralları takip etmelisiniz.

Çok çalışmalı, faydalı olmalı, bir ürün veya hizmet sunmalı ve devamlı bir çalışma içinde olmalısınız.

Başarının sihirli bir formülü yok, fakat bir kelime ile açıkla derseniz o da devamlılık olur.

Çalışkanlıkta, üretmekte ve hizmette sürekliliği sağlarsanız, başarı kaçınılmaz olur.

İyi internetler!

Yorumlarınızı bekliyorum,

Enes