Başlık biraz avam oldu, umarım affedersiniz.
Fakat durumu özetleyecek daha güzel bir başlık yazamazdım.
Maalesef ülkemizde gözlemlediğim ve internet sitelerini bataklığa sürükleyen bu gerçeğin farkına ne kadar varabilirsek, rakiplerimizden o kadar kolay sıyrılırız diye düşündüğüm için bu yazıda bu konuya yer veriyorum.
Allah’a emanet site yapmaktan kastım nedir diye soracak olursanız, strateji eksikliği diye cevap verebilirim.
Örneğin, vatandaşın birisi e-ticarete girmek istiyor. Ürününü depoluyor, sitesini genellikle bir e-ticaret paketi üzerine kuruyor ve satışlar gelsin diye bekliyor.
Bu satışlar hiçbir zaman gelmiyor.
Sonrasında piyasaya küfürler, marketin küçülmesine isyan, Türk halkına suçlamalar şeklinde devam ediyor.
Fakat burada suçlanan her faktörü bir kenara bırakıp, girişimci kişinin kendini sorgulaması gerekiyor.
Çünkü gözden kaçan gerçek, Montaigne’in dediği gibi ‘Hedefsiz gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez.’
Bu yazıda bu hatadan kurtulup, hedefimizi nasıl belirleyebileceğimizi ve stratejimizi nasıl kuracağımızı anlatacağım.
Başlıyoruz…
Sadece e-ticaret için değil, tüm web siteleri için geçerli söylediklerim.
Hatta bu yazı için gerekli ilhamı da bir restoran sahibinden aldım.
Bu restoran sahibi arkadaş Konya’da mangal yapılabilen bir mekan açıyor.
İşler belli sebeplerle tepe taklak oluyor ve restoranı kapatmak zorunda kalıyor.
Facebook sayfasından bunu duyururken Konya halkına giydirmeye başlıyor. Bu ex-restorancı arkadaşın fikrine göre, Konya halkının dışarıda yemek yeme alışkanlığının olmaması restoranın kapanmasına sebep oluyor.
Kendisinin tecrübesizliği, dükkanı açtığı yer, fiyatlandırma politikası gibi işletme problemleri bu duruma sebep olmamış, tek sorun Konya halkının kültürsüzlüğü imiş.
Bu arkadaş ne kadar komik duruma düştüyse, e-ticaret yapıp, işlerinin kötülüğünden dolayı piyasayı suçlayan kişiler de bu duruma düşüyorlar.
Konuya dönecek olursak, bir işletme açmadan önceki iş planı yapma, lojistik, yazılımsal hazırlık gibi konulara girmeden web sitelerinin stratejilerinin nasıl geliştirilmesi gerektiğinden bahsedeceğim.
Bir Sayfa Bir Amaç Tekniği
Bütün müşterilerimle ilk görüşmemde web sitelerini birlikte incelerken sorduğum ilk soru şudur:
Bu sayfa neyi amaçlıyor?
Burada sayfadan kastım bütün bir web sitesi değil, baktığımız sayfa.
Aldığım cevaplar da genellikle şu şekilde oluyor (olması gerektiği gibi):
E-ticaret anasayfası için: Ziyaretçileri kategori sayfalarına göndermek.
E-ticaret ürün sayfası için: Ürünü sepete eklemek.
E-ticaret sepet sayfası için: Ziyaretçileri ödeme sayfalarına yönlendirmek.
Lead generation (landing page) sayfası için: Sayfadaki formu doldurmak.
Örnekler çoğaltılabilir.
Tekrar dönüp baktığımızda ise müşterime bu sayfaların o amaca ne kadar hizmet ettiğini soruyorum ve bu noktada uyanış başlıyor.
Çünkü çoğu zaman bu sayfalar dizayn edilirken bu amaç gözeterek değil, e-ticaret paketi, WordPress yazılımı veya dizayncının keyfi neyi gerektiriyorsa o şekilde yapıldığı için müşteri adayları istenilen işlemi gerçekleştiremiyorlar.
Birkaç kötü örnek vererek örneğimi güçlendirmek istiyorum.
İlk örneğimiz Bimeks.
Basit bir alışveriş denemesi yapmak için ürünümü seçtim ve sepete ekledim.
Alışverişi tamamlamaya giderken her zamanki üyelik zorunluluğu karşıma çıktı. Bu amatörlüğü halihazırda kabul ettiğim için üyelik bilgilerimi doldurdum ve göndere bastım.
Karşıma çıkan ekran ise şu:
Yazımın mantığına dönecek olursam bu noktada Bimeks’in web yazılım & tasarım ekibinin kafasından geçeni merak ediyorum.
Çünkü sepet sayfasının amacı, kişiyi bir sonraki adıma, yani ödeme sayfasına yönlendirmek değil midir?
Fakat burada, önümüze üyelikten sonra üyelik sayfası gibi bir engel konuyor.
Bu sayfaya geldiğimizde ise önümüzdeki seçenekler: Üyelik bilgilerini güncelleme, Üyeliği iptal etme veya sayfanın en üst sağ tarafına gidip sepete tekrar gitmek.
İlk bakışta göremediyseniz, tekrar üstteki resme gidip sağ üst köşeye bakın.
Tıklayıp tekrar sepet sayfasına geldiğimde karşıma çıkan ise şu:
Tekrar aynı soruyu sormak istiyorum: Bu sayfanın amacı ne?
Bu sayfanın amacı insanları ödeme sayfasına göndermek. Tabi bundan önce de adres bilgileri gerekiyor.
Dolayısıyla Bimeks’in bu sayfada adres bilgilerimizi almayı amaçlaması gerekirken adres eklemek için yapılması gerekeni ne kadar yaptığını görebiliyor musunuz?
Sağ menüye konan ufacık linkler var.
Fakat sayfanın geri kalanı, üst menü, alt menü, sosyal medya butonları ve mobile app indirme linkleriyle dolu.
Bu noktada kaybedilen milyonların (TL) sebebi ise kötü dizayn bir kenara, sayfanın amacına uygun olarak yapılmaması.
Başlıkta da okuduğunuz üzere, sepet sayfasının belli bir strateji üzerine değil, Allah’a emanet yapılması söz konusu.
Diğer kötü örnek ise TTNET’ten geliyor.
İpad kampanyası ile ilgili bir Google aramasıyla şu sayfaya geliyorum.
İpad ile ilgili bilgilendirme sayfası olması gereken yerde alakasız servisler olan tivibugol, ttnet wifi gibi reklamlar, lüzumsuz sayfayı yazdırma seçeneği ve yan tarafta gördüğümüz lüzumsuz menü kullanımı gibi faktörleri bir kenara bırakıp, Online Başvuru butonuna odaklanmak istiyorum.
Bilgilendirme sayfasında bilgi alamasak da (çünkü sayfayı yapan bile neden yaptığını bilmiyor), bir sonraki sayfadan online başvurumuzu yapmak üzere linke tıklıyoruz.
Karşımıza şu sayfa çıkıyor:
Kırmızı okun ucunda gördüğünüz yazıda online başvuru almadıklarını söylüyorlar. Üst tarafta ise kampanyayla ilgili bilgi alma butonu var.
Online başvuru linkini takip edip, online başvuru sayfasına geliyoruz ve bu sayfada bizi online başvuru almadıkları bilgisi karşılıyor. Neden?
Bu ve önceki sayfanın amaçları neydi?
Maalesef acı gerçek şu ki, bir amaçları olmayan sayfalar öylesine dizayn edilip konulmuş ve amaçları hiçbir zaman sorgulanmamış.
En basit soru olan: ‘Bu sayfa ile şirketin başarmak istediği nedir?’ sorusunun ne ölçüde cevaplandığının değerlendirmesini sizlere bırakıyorum.
E-ticaretten bir de güzel örnek vermeme izin verin.
Bu Teknosa’nın sepet sayfası:
Burada amaç ne diye sorulduğu zaman iki basit cevap alabiliriz:
- Destek paketi satın alma (buna çapraz satış deniyor)
- Bir sonraki adıma geçme.
Diğer soru olan ‘Teknosa bu amaca hizmet etmek için sayfasını nasıl dizayn etmiş?’in cevabını verdiğimizde ise büyük bir satın alma butonu ve canlı desteği görüyoruz.
Bunun dışında ne dikkat dağıtacak bir öğe var ne de fazladan tıklanabilecek bir link.
Temiz ve amaca hizmet eden.
Bu yazının tamamında vermek istediğim ana fikir olan tutarlılık ve strateji burada devreye giriyor.
Harika bir tasarım yapan Teknosa’nın, bu noktada başarılı olmasının sebebi süper tasarımcılarının olması değil, bu sayfayı nasıl planladıklarını bilmeleri.
TTNET ve Bimeks’in handikapları ise, sitelerini belli bir planlama doğrultusunda değil, Allah’a emanet yapmaları.
Dikkat ediyorsanız, bu yazıda user experience, dönüşüm optimizasyonu, flat design gibi konulardan ziyade, planlama noktasında duruyorum.
Bunun sebebi ise yeni başlayanların düşünce yapılarını oluştururken sondan değil baştan başlamaları gerektiğini anlatmak istemem.
Son cümlem karışık geldi, basitleştireyim 🙂
Eğer online işletmenizde, ziyaretçilerinizden maksimum verim almak istiyorsanız düşünmeniz gereken ilk nokta sitenin dizaynının güzelliği, kullandığınız teknolojiler veya çözüm ortakları değil, strateji olmalı.
Yarın öbür gün benimle bir yerde karşılaştığınızda ve size şu soruyu sorduğumda: ‘Sitendeki şu sayfanın amacı ne?’ bana tek seferde dolandırmadan cevap verebiliyorsanız bu iş olmuş demektir 🙂
Basit Düşünen Kazanır
Çok sevdiğim bir söz vardır: ‘Analog düşünün, dijital davranın.’
Web stratejinizi planlarken de, analog olun, basit düşünün.
Bu sitenin amacı nedir ve bu amaç doğrultusunda neler yapmalıyız sorusuna basit bir cevap veremeden başlamayın.
Unutmayın, en aptal kişi bile amacınızı anlamalı ve buna uygun hareket edebilmeli. Aptala göre dizayn etmek ile ilgili de yazmıştım, buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Unutmayın, başarmak için ihtiyacınız olan tek strateji basit olmayı başarmak ve işletmenize yansıtmak.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Enes
Not: Email listeme üye olmadıysanız, her hafta yeni yazılarımdan haberdar olmak için hemen katılın!
Not 2: Bu yazıyı faydalanacağını düşündüğünüz arkadaşlarınızla paylaşmayı da unutmayın!
Buraya ilk defa geliyorsanız, ismim Enes, burası Kara Akademi. Dijital marketing ve büyüme konusunda tecrübelerimi burada yazıyorum. Tanışmak için enes at karakademi.com adresinden e-mail gönderebilirsiniz.
1 hafta geç olsada, güzel bir yazıyla geri dönmenize sevindim. Siteye yeni yazı eklenmiş mi, eklenmemiş mi gir çık gir çık bir tuhaf oldum :).
Sizinle tanışıp konuşmak istiyorum. Bir e-ticaret sitem var. Sitemde anlattığınız sıkıntıların birçoğunu çekiyorum. Bana mail atarsanız çok sevinirim. Fakat telefon üzerinden karşılıklı görüşmeyi tercih ediyorum. İrtibatın daha sağlıklı olduğu kanaatindeyim. Yani cep telefonunuzu gönderirseniz sizi ararım.
Selam Yaşar, teşekkürler. Bana ayrıntılı bir mail atarsan görüşebiliriz: enes@conversionaddict.com
Bunların hepsinin farkındayım. Fakat bu basitliğın bile olması içın yazılımcıın ofiste çalışması lazim. Freelance olmaz bu işler