Kolaylaştırın, Zorlaştırmayın, Müjdeleyin, Nefret Ettirmeyin

Bu söz 1400 sene önce Hz. Muhammed tarafından söylendi.

İnternet olmayan bir zamanda söylenen bu söz, günümüz internet dünyasına uyarlandığında sizi çok zengin edebilir.

Bunu başarmak için ise yüksek teknolojilere veya dev marketing bütçelerine ihtiyacınız da yok.

Sadece düşünce şeklinizi bu şekilde oluşturun ve işletmenizi de buna göre yönlendirin. En son ise sitenizi bu şekilde optimize ederek rakiplerinizden nasıl sıyrıldığınızı izleyin 🙂

Ben bu yazıda sitenizi nasıl bu tavsiyeye göre düzenleyip, dönüşümlerinizi nasıl arttıracağınızı anlatacağım.

Başlıyoruz…

Ekran Resmi 2014-12-21 22.03.28

Aynı bu tren yolu gibi, uzun ve meşakkatli olan alışveriş yolunu mümkünse kısaltmak ve kolaylaştırmak gerek internette gerekse de reel ticarette en önemsenmesi gereken konu.

Kara Akademi‘nin her yazısında bahsettiğim üzere, web sitenizin gelirini iki katına çıkartmak için reklam gelirini iki katına çıkartmak bile yetmeyebilirken, web sitenizde alışverişe giden yolda yapacağınız değişiklikler hiçbir masrafı olmadan, cironuzu iki, üç belki dört katına rahatça çıkarabilir.

Bunu yapmak içinse bu basitçe uygulanabilen dört tavsiyeye kulak vermelisiniz. Nasıl mı?

1) Kolaylaştırın – Alışveriş Yapması En Kolay Site Olun

Konyalı Saat ile ilgili yaptığım çalışmayı şu yazımda anlatmıştım.

Sitemiz açıldıktan sonra Şikayetvar.com’da bir şikayet yazılmış.

Bu şikayetin konusu ise vatandaşın birisinin alışverişini çok hızlı tamamlanmasını söylemesi 🙂

Şaka değil, müşterimiz saatini seçip, sepete ekleyin, ödeme bilgilerini girip ödemesini yaptıktan sonra bu geçen sürenin kısalığından şikayetçi olmuş.

Ne olduğunu anlamadan sipariş gerçekleşmiş.

Duyması harika şikayetler bunlar.

Peki sizin sitenizin alışveriş yolu ne kadar kısa sürüyor? Bunu hiç düşündünüz mü?

Alışveriş yolu dediğim sadece ödeme adımlarından oluşmuyor elbette. Sitenize giriş yapıldığından itibaren gerek arama modülü, gerek listeleme sayfaları, gerekse de ürün sayfalarını kullanmak ne kadar kolay hiç düşündünüz mü?

Sadece e-ticaret için de geçerli değil bu durum. Diyelim ki bir blogunuz var ve yazılarınızın okunmasını istiyorsunuz.

Ne kadar kolay okunuyor yazılarınız? Fontlarınız çok küçük veya çok büyük mü?

Yazılarınızda bolca kırmızı kullanıp insanları yoruyor musunuz? Sitenizin sağından solundan fışkıran reklamlarla insanları rahatsız ediyor musunuz?

Yoksa siteniz bu yazıyı okurken aktığı gibi akıp gidiyor mu kolayca? Bir düşünmeye başlayın derim.

Kolaylaştırmak tavsiyesini gerçekleştirmek için elinize bir kağıt kalem alıp neleri kolaylaştırmanız gerektiğini ve bunu nasıl başarabileceğinizi yazmakla başlarım her zaman, size de tavsiye ederim.

Örneğin bir e-ticaret sitesi için alışverişi ne kolaylaştırır?

  • Sade bir tasarım
  • İşlevsel bir üst navigasyon
  • Hareket etmeyen, pop-up dolu olmayan bir sayfa düzeni
  • Kısa ödeme adımları
  • Kolay bulunur sepet vs.

Teknik detaylara girip yormayacağım, fikri kaptınız 🙂

Zorlaştırmayın – Alışverişi Çile Haline Getirmeyin

Şu senaryo başınıza hiç geldi mi?

Daha önceden tanımadığınız bir web sitesinde istediğiniz bir ürünü buldunuz.

Fiyatı da uygun görüp, sitenin genel görünümüne güvendiniz ve sepete ürünü eklediniz. Ödeme sayfasına gitmek için gerekli butona tıkladınız ve karşınıza şu çıktı.

Ekran Resmi 2014-12-21 22.29.10Ödeme yapabilmek için üye girişi yapın…

Bu üstteki form Vatan Bilgisayar gibi koca bir şirkete ait üstelik.

Bu noktada yapılan alışverişinizi zorlaştırmak. Yani ikinci tavsiyeye karşı gelmek.

Basit bir yazılım değişikliği ile üye olmadan alışveriş sağlanabilmesine rağmen alışverişi zorlaştıran Vatan Bilgisayar sizce ne kadar kaybediyor?

Yapılan bir araştırma gösteriyor ki ziyaretçilerin %30’u zorunlu üyelikten dolayı sepetlerinde ürünleri bırakıyorlar.

Neden alışverişi bu şekilde zorlaştırıp müşteri kaybedelim ki?

Müjdeleyin – Müşterinizi Mutlu Edin

Kolay bir alışverişi herkes sağlar.

Sadık müşterileri kim sağlar? Mutlu müşteriler.

Mutlu müşteriler ise duygularına hitap ederek kazanılır. Bu durumu şu yazımda tartışmıştık.

Bu yüzden müşteri adaylarımıza ve mevcut müşterilerimize müjdelemeliyiz.

Ne müjdeleyeceğiz diye sorarsanız bir iki tane harika örnek vermek istiyorum, gerisi sizin hayal gücünüze kalmış.

Altunizade Cookshop’ta tavuk yemeğimizi sipariş ettik ve afiyetle yemeye koyulduk.

Yemek biterken tavuklardan birinin pişmediğini ve dibinde az bir miktarda kan olduğunu gördük. Garsonu çağırdık ve almasını söyledik.

Garson ise bu durum karşısında özür dileyip yeni yemek teklif etti. Biz de kibarca reddettik, çünkü zaten yemiştik.

Oturmaya devam ederken, garson bizden özür dilemek için bize Magnolia ikram etti.

Ekran Resmi 2014-12-22 00.26.24

Magnolia güzel bir jestti ancak en büyük bomba hesap öderken geldi.

Sonuna kadar yediğimiz yemeğin ücretini almayan Cookshop’tan tok karnına, tatlımızı yemiş olarak kalkarken sadece içtiğimiz üç çayı ödeyerek çıktık.

Yani bir anlamda ucuz hesabı bize müjdelemiş oldular 🙂

Bu konuda Amazon ile yaşadığım olaydan da bahsetmek isterim.

Amazon’dan Macbook Pro’m için trackpad siparişi vermem gerekiyordu. Arkadaşım 5 gün sonra Amerika’dan dönecekti ve ben kendisine gönderip bana iletmesini rica edecektim.

Amazon ise üç gün sonra kargoluyordu. Ben de kendileriyle iletişime geçip durumu anlatıp aynı gün çıkartmalarını rica ettim, kabul ettiler.

Asıl sorun buradan sonra tabii ki.

Günler geçmesine rağmen kargo bir türlü gelmedi ve Amazon’a tekrar bir mail atıp durumu belirttim.

Onlar ise kasırga olduğu için kargoların çalışmadığını söylediler.

Bu noktada ellerinden bir şey gelmeyeceklerini söylemeleri gerekirken, arkadaşımın döneceğini bildikleri için eğer zamanında ulaşmazsa bana, yani Türkiye’ye, aynı gün kargo ile göndereceklerini söylediler. Ücretsiz olarak tabii ki.

Aldığım ürün 110 dolardı ve İstanbul’a aynı gün kargo 100 dolardı. Fakat beni mağdur etmemek adına, zorunda olmamalarına rağmen bu tip bir iyilikle geldiler.

Bana müjdeydi bu, çünkü bilgisayarımı kullanamıyordum ve buna ihtiyacım vardı.

Sonrasında ise Amazon’un sadık bir müşterisi oldum doğal olarak.

Müşterilerinizin beklemediği anda onlara müjdeleyerek onları ömür boyu kazanabilirsiniz.

Nefret Ettirmeyin

Hayat yeterince yorucu, kavgalarla dolu ve problemli.

Bu problemler elbette online işletmelerimizde de olacak.

Kaçınılmaz olarak müşteri hizmetlerinde, kargoda, ödemelerde bir çok sorunlar olacak.

Sorunlar beklendik olacak fakat bu sorunu nasıl çözeceğiniz insanların sizden nefret edip etmemesine sebebiyet verecek.

Bu noktada kendinizden nefret ettirmemek için en önemli önleminiz müşteri hizmetleri olmalı.

Benim de çalıştığım şirketlerin bazılarında maalesef müşteri hizmetleri geç cevap veriyor, sorun çözmüyor ve müşterilere doğru davranmıyorlar.

Bunların ötesinde en facia hataların başında yalan geliyor ve bunu Türkiye’nin önde gelen e-ticaret şirketleri bile yapıyor.

Aynı gün kargo diye söz verip göndermemezlik yapmayın, iade sürecinde insanları zorlamayın, ulaşılamaz olmayın.

Kısacası insanları sinirlendirecek tutumlardan kaçının ki insanların nefret ettikleri listesine eklenmeyin.

Unutmayın, bu nefret zarar gören müşterilerinizle sınırlı kalmayacak, müşterilerinizin arkadaşları ve tanıdıklarına yansıyacak.

Özellikle haberlerin sosyal medya ile çabuk yayıldığı günümüzde, bir hata ile yüzlerce müşteri adayınızı rakibinize yönlendirebilirsiniz.

Özet ve Sonuç

Başta da belirttiğim gibi; Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin.

Kolay alışveriş sağlamak, müşterilerinizi mutlu etmek için zorunda olmadığınız jestler yapmak basit görünse de rekabette sizi çok ilerilere taşıyacaktır.

Harika müşteri hizmetleri olan şirketleri düşünün ve bu şirketlerin nasıl alışveriş bağımlılığına sebep olduğunu hatırlayın.

İnsanların duygularıyla alışveriş yaptığını unutmayın.

Yorumlarınızı eksik etmeyin,

Amerika’dan selamlar 🙂

Enes



Buraya ilk defa geliyorsanız, ismim Enes, burası Kara Akademi. Dijital marketing ve büyüme konusunda tecrübelerimi burada yazıyorum. Tanışmak için enes at karakademi.com adresinden e-mail gönderebilirsiniz.

5 thoughts on “Kolaylaştırın, Zorlaştırmayın, Müjdeleyin, Nefret Ettirmeyin

  1. Mustafa AKBAY dedi ki:

    Merhabalar;

    Bir sene öncesine kadar üzerinde yaklaşık 2,5 sene harcadığım ama ağırlıklı olarak tedarikçilerden yana yaşadığım sorumsuzca çalışma prensiplerinden ( alt yapılarını tam yapmamaları, Çözüm odaklı olmamaları vb. nedenlerden ) dolayı e-ticaret sitemi kapatmak zorunda kaldım. Ama şuan hala aklımda e-ticaret işi yapmak var. Lakin en kısa zamanda önceki yaşamış olduğum negatifte olsa bir çok tecrübe kazandığım şeyleri dikkate alarak tekrar e-ticaret işini yapacağım. Bundan dolayı dün yol gösterecek makaleler ararken senin yazılarını buldum hepsini okudum. Gerçekten güzel konulara değinip yol gösteriyorsun. Yazılarını dört gözle bekliyorum.

    Kurmayı planladığım e-ticaret sitesini hayata geçirirken seninle çalışmayı isterim. O zaman tekrar iletişime geçeceğim.

    İyi Günler;

    Mustafa

  2. hasan karahan dedi ki:

    yine harika bi yazı yazmışsın …

  3. Selam,

    Google analytics konusunda arama yaparken yazılarınıza ulaştım. Okuması kolay, faydalı ve eğleneceli yazılar gerçekten. Beraber çalışmak isteyeceğim ve farkındaliği yüksek biri olduğunuzu düşünüyorum. İnşallah yakında görüşeceğiz.
    Emeğinize sağlık:)

  4. Banu dedi ki:

    Yazilarini okurken karsilikli sohbet ettigimiz izlenimi veriyorsun Enes, tebrikler ve basarilar👋

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir